İyi akşamlar sevgili edebiyat severler!
İnsan bazen en imkansız, en çılgın düşünceye, sanki bir şeyler olacakmışçasına öyle bir inanır ki, gerçek olması için olmadık fikirler geçer aklından.
diyen Dostoyevski’nin bütün eserlerini okumak ve üzerine konuşmak, çılgın bir düşünce gibi gelse de kulağa, olmadık fikirler ile yola çıkmaktan korkmamak gerekir. (En azından alıntının hatrına!)
Çok sevdiğim ve yaptığım anket sonuçlarına göre (belgeler var!) okumak isteyenlerin bulunduğunu gördüğüm Dostoyevski’nin eserlerini okuyalım, üzerine düşünelim ve serbestçe tartışalım. Dönemin Rusya’sına bakalım, insanlığın en saf duygularının nasıl detaylı tasvir edildiğine hayran kalalım ve bırakın, bazı şeylerin de farkına varmadan/varamadan okuyup konuşalım. Çünkü;
Sevgili okuyucularım, her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır; hem de tümüyle gerçek bir hastalık.
Öncelikle hangi kitaptan başlayacağımıza karar verelim isterseniz, sonrasında tartışmanın başlayacağı tarihi seçeriz.
Şimdiden iyi okumalar!